İmam Hüseyin (a.s)

HZ. HÜSEYİN’DEN HİKMET DOLU SÖZLER

Hiç şüphesiz din büyüklerimiz sadece onlardan söz edip, övmemiz, onları kutsamamız, onlar için ağlamamız ve onları sevmemiz için yaşamamışlardır. Bunlar kendi yerinde gerekli ve güzeldir fakat asla yeterli değildir. Onların yaşamının en büyük hikmet ve hedefi insanları cehalet karanlıklarından kurtarıp iman ve hidayet aydınlığına çıkarmaktır. Kerbela.net olarak Kerbela olayı ve Hz. Hüseyin’i (a.s.) anma ve anlatmada bunu hep göz önünde tuttuk.

Dünü bugünümüze ışık tutsun diye okumalı ve din büyüklerimizi bize örnek olsunlar, söz ve fiilleriyle bize yol göstersinler diye anmalıyız.

Bu anlamda Hz. Hüseyin’i anmak İlahî aşkı, kulluğu, cihadı, namazı, emri bil marufu, nehyi münkeri, fedakârlığı, insan sevgisini… anmaktır.

Hz. Hüseyin’in bütün yaşamı ve Kerbelası örnek bir insanın hayat tarzını bize öğrettiği gibi sözleri de aklımızı, düşüncemizi ve gönül dünyamızı aydınlatmaktadır.

İki cihan sultanı efendimiz ne güzel buyurmuş: “Hüseyin hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir.”

İşte o yüce insanın insanlığı aydınlatan nurlu sözlerinden küçük bir demeti siz aziz okuyucularımıza sunuyoruz:

1- Allah’ı öfkelendirmekle halkın rızasını kazanmak isteyen bir kavim, kurtuluşa erememiştir.

2- Kıyamet günü, yalnız dünyada Allah’tan korkan kimse emniyette olabilir.

3- Ey insanlar! Resulullah (s) buyurmuştur ki: “Kim, Allah’ın haramını helal bilen, ahdini bozan, Resulünün sünnetine muhalif olan, kulları arasında günah ve zulüm yapan zalim bir yönetici görür de fiil ve sözüyle ona karşı çıkmazsa, Allah-u Teala onu da, o zalim yöneticiyi sokacağı yere (cehenneme) sokar.’’

4- Allah’a isyan ederek bir şeye ulaşmak isteyen kimse, umduğundan uzaklaşarak korktuğu şeye yaklaşır.

5- Hak üzere amel edilmediğini ve batıldan da kaçınılmadığını görmüyor musunuz? Böyle bir durumda, müminin ölümü arzulaması yerindedir. Ben ölümü saadet, zalimlerle yaşamayı ise aşağılık biliyorum.

6- Ey Ebu Süfyan’nın oğullarına uyanlar! Eğer dininiz yok, ahiretten de korkmuyorsanız, en azından hür insanlar olun.

7- Allah’ım! Sen biliyorsun ki, bizim tarafımızdan gerçekleşen kıyam, saltanat için yarışmak ve değersiz dünya mallarından bir şeye ulaşmak için değildir. Senin dininin (öğretilerini) öğretmek, ıslahat yapmak, mazlum kullarına emniyet ve güvence kazandırmak, İslam’ın farzları ve Resulullah’ın sünnetleri ve hükümleriyle amel olunmasını sağlamak içindir.

8- Farz olan cihatlardan biri, insanın kendisini günahtan koruması için nefsi ile cihat etmesidir. İşte bu cihat, cihatların en büyüğüdür…

9- Eğer dünya hayatı bazılarının nazarında değerli sayılıyorsa, Allah’ın mükâfat evi (cenneti) daha yüce ve daha değerlidir.

Eğer bu bedenler ölüm için yaratılmışsa, insanın Allah yolunda kılıçla öldürülmesi daha üstündür.

Eğer rızklar takdir edilip bölünmüşse, servet elde etmekte insanın hırsının azlığı daha güzeldir.

Eğer dünya malını toplamak ondan bir gün el çekmek içinse, insanın böyle bir servet hakkında cimrilik yapmaması gerekir.

10- Bilin ki, insanların size olan ihtiyaçları, Allah’ın size verdiği nimetlerdendir. Öyleyse o nimetlerden bıkmayın, yoksa belaya dönüşür.

11- Allah’tan başka sığınağı olmayan kimseye zulmetmekten sakın.

12- Seni seven, kötü işlerden seni sakındırır; senden nefret eden ise seni bu işlere teşvik eder.

13- Akıl, ancak hakka uymakla kâmil olur.

14- Allah korkusundan ağlamak, cehennem ateşinden kurtulmaya sebep olur.

15- Bir kişi, Şehitler Efendisinin huzuruna gelerek: “Ben günahkâr bir kimseyim, kendimi günah işlemekten alamıyorum, bana nasihat et” dedi. İmam (a.s) şöyle buyurdu:

“Beş şeyi yap sonra dilediğin günahı işle:

a) Allah’ın rızkını yeme, istediğin günahı işle.

b) Allah’ın mülkünden ve hâkimiyeti altından dışarı çık, istediğini yap.

c) Allah-u Teala’nın seni göremeyeceği bir yer bul, ne yapmak istersen yap.

d) Azrail canını almaya geldiği zaman teslim olma, o zaman gönlünün istediğini yap.

e) Kıyamet günü cennetin maliki seni cehenneme götürmek istediğinde cehenneme gitme, ondan sonra arzuladığın işi yap.

16- Bir adam İmam’a (a.s) selam vermeden; “Nasılsınız? Allah afiyet versin” dediğinde İmam (a.s) şöyle buyurdular: “Evvel selam, sonra kelam (söz). Allah da sana afiyet versin.” Daha sonra buyurdular ki: “Kimsenin selam vermeden konuşmasına müsaade etmeyin.”

17- İyiliklerde yarışın ve manevi ganimetleri elde etmeye koşun.

18- Cömertlik eden yücelir, cimrilik yapan ise alçalır.

19- Bir kişi İmam Hüseyin’den (a.s) dünya ve ahiret hayrını kendisi için yazmasını istediğinde İmam (a.s) şöyle yazdılar:

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Kim Allah’ın rızasını, halkın öfkesini kazanmak pahasına elde ederse, Allah, insanların ellerinde olan işlerde ona kifayet eder; kim halkın rızasını, Allah’ın gazabını kazanarak elde ederse, Allah, onu insanlara terk eder. Vesselam.”

20- Kim, bir müminin gam ve üzüntüsünü giderirse, Allah-u Taala onun dünya ve ahret üzüntülerini giderir.

21- “Halkın haysiyetine el uzatan (onların haysiyetiyle oynayan) birini duyduğunda, seni tanımaması için gayret göster.”

22- Zenginlik nedir? Diye sorduklarında: “Arzuların az olması ve yeterli olan rızka razı olmaktır.” buyurdular.

23- Ensardan birisi, İmam (a.s)’a ihtiyacını karşılaması için ricada bulunmak istediğinde, İmam (a.s) şöyle buyurdu:

“Ey Ensarî kardeş, yüzünün suyunu dökme, istediğini bir kâğıda yaz, ben Allah’ın izniyle seni sevindirecek bir şey yaparım…” (Sonra şöyle buyurdu:) “Şu üç kimsenin dışında hiç kimseye ağız açma: Dindar, yiğit ve soylu. Çünkü dindar kendi dinini korumak için senin ihtiyacını karşılar; yiğit de (seni ümitsiz etmeyi) kendi yiğitliğine sığdırmaz, utanır; soylu ise ihtiyacın için yüzünün suyunu dökmeye mecbur kaldığını bildiğinden, haysiyetini korumak için seni eli boş geri çevirmez.”

24- Bir Müslüman kardeşin senden ayrıldığında, arkanda söylemesini sevmediğin şeyi sen de onun arkasından söyleme.

25- Ey insanlar! Adı yüce olan Allah Teala, kullarını sırf O’nu bilip tanımaları için yaratmıştır. O’nu tanıyınca, O’na ibadet edilir, O’na kullukta bulunulur. O’na kulluk edense, O’ndan başkasına kulluk etmekten müstağni olur.

26 – Kimileri (cennet nimetlerine olan) hırs ve tamahlarından Allah’a kulluk ederler; bu tür kulluk, tüccar sıfatlı insanların kulluğudur. Kimileri (cehennem) korku(sun)dan Allah’a kulluk ederler; bu, köle sıfatlı insanların kulluğudur. Kimileri de nimetlerinin şükrünü edâ edebilmek amacıyla Allah’a kulluk ederler; işte bu, hür insanların ibadeti, hürlerin kulluğudur ve kulluğun en iyi şeklidir.

27- Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.

28- Ben azgınlık, makam, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine’den ayrılmadım. Ben ceddim’in ümmetini ıslah etmek, marufa emir, münkeri nehyetmek, ceddim Resulullah’ın (s.a.a) ve babam Ali’nin (a.s) çizgisinde hareket etmek için kıyam ettim.

29- Biliniz ki iyi amel, övgü ve ödüle layıktır. İyi amelin gerçek yüzünü görebilseydiniz, onu, bakışları insana neşe ve ferahlık veren güzel yüzlü biri olarak görürdünüz. Eğer kötü ameli gereğince zihninizde canlandırabilmeniz mümkün olsaydı, insanda nefret ve tiksinti uyandıran tahammül edilemez derecede çirkin biri olarak görürdünüz.

30- Hz. Resulullah’ın (s.a.a.) şu sözü benim için ispatlanmış durumdadır: ‘‘Namazdan sonra amellerin en hayırlı olanı, günah olmayan bir şekilde mümini sevindirmek ve neşelenmesini (mesrur olmasını) sağlamaktır.’’

31- Bizi sevmeyi vazife bilin; zira bizi seviyor olarak Allah’ın huzuruna çıkacak olanlar bizim şefaatimize nail olacaklardır.

32- Size bir ihtiyacını söyleyip el açan biri, böylece onurunu size takdim ediyor demektir; o halde siz de kendi onurunuza saygılı davranın ve onun ihtiyacını giderin.

33- Ey insanlar! Bağış ve ihsanda bulunan, onur ve saygınlık kazanır; cimrilik eden, kendisini aşağılık hale getirir. İnsanların en cömerdi, hiçbir karşılık beklemeden verip bağışta bulunandır. Affı en yüce insan, güçlü ve üstün olduğu zaman affedebilen insandır. En fazla sıla-i rahimde bulunan (yakınlarına uğrayıp hallerini soran) kimse, onunla ilişkisini kesenlere uğrayıp hallerini soran kimsedir.

34- Aşura günü Yezit orduları çadırlara saldırıp da Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ile çadırların arasını kesince; “Yazıklar olsun size ey Ebu Süfyan soyunun yandaşları!” diye haykırdı, “Dininiz yoksa ve ahiret azabından korkmuyorsanız, dünyanızda mert ve hür tıynetli olun bari! Sizin savaşınız benimle; kadınlarla çocuklardan ne istiyorsunuz?

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu